Siyasi Manevra
Büyük bilge Konfüçyüs diyor ki, “Duyarsam unuturum. Görürsem hatırlarım. Yaparsam öÄŸrenirim.” Konfüçyüs bir gün öÄŸrencilerinin yaÅŸayarak öÄŸrenmeleri için görsel bir deney hazırlar. Bir eline dar ve uzun bir vazo alır. DiÄŸer elinde de bir elma tutar. ÖÄŸrencilerine elindeki vazoyu gösterir ve diÄŸer elinde tuttuÄŸu elmayı vazonun içine kor. Sonra vazoyu yere bırakır. ÖÄŸrencilerine, “Elmayı vazonun içinden çıkarmayı baÅŸaran elmayı yiyebilir.” Bir öÄŸrenci atik davranır ve ileri atılıp, “Ben elmayı çıkarmak istiyorum” deyip izin ister. ÖÄŸrencinin elmayı çıkarması için, büyük bilge izin verir. ÖÄŸrenci, elini dar uzun vazonun içine sokup elmayı sıkıca tutar ve çekip çıkarmak ister. Ancak elini vazonun dar aÄŸzına sıkıştırır, uÄŸraşır ama elmayı çıkaramaz. Sıkışan elini kurtarmak isterken canı acır. Elmayı bırakınca elini çekip çıkarır. Hocasına sorar “bu elmayı çıkarmanın bir yöntemi var mı?” Konfüçyüs “Var tabi, göstereyim” der. Vazoyu eline alır. Vazoyu ters çevirince elma yuvarlanıp çıkar...
Satranç oyunu oynayan herkes bilir. Satrançta görevleri birbirinden çok farklı, deÄŸiÅŸik oyun taÅŸları var. Müsabakada (oynadığı oyunda) oyunculardan biri, vezirini kaybederse, oyuncunun “mat” olması (yenilmesi) muhtemel gözüyle bakılır. Bütün oyuncular bunun böyle olduÄŸunu bilirler. DeÄŸiÅŸik spor dallarında da böyledir. ÖrneÄŸin futbolda, AS oyunculardan bir kaçı, kırmızı kart görmüÅŸ ise müsabakanın kaybedilmesi muhtemel gözüyle bakılır.
On yedi yıldır iktidarda olan Ak Parti genel baÅŸkanı usta siyasetçi CumhurbaÅŸkanı Sayın Tayyip ErdoÄŸan, enflasyonun önlenemez bir konumda olduÄŸunu; iÅŸsizliÄŸin günden güne arttığını; ülke ekonomik durumunun çok kötüye gittiÄŸini gördü. Sanayicilere her biriniz bir iÅŸçi alın çaÄŸrısı yaptı, hiç kimse doÄŸru dürüst çaÄŸrıya uymadı, ya da uyamadı. Aksine iÅŸçi çıkardı. İş yerini kapattı. Kimisi sermayesini yurt dışına götürdü. Kimi de iflâs anlaÅŸması (Konkordato) ilan etti. Bütün bunları gören ErdoÄŸan, güzel bir siyasi manevra yaptı, “Metal yorgunluÄŸu var” deyip önce baÅŸbakanı görevden aldı. Yeni bir baÅŸbakan atadı. İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Düzce ve NiÄŸde belediye baÅŸkanlarını görevden aldı. Bununla da yetinmedi. Hukuki bir gerekçe gösterilmeden, yirmiye yakın ilçe belediye baÅŸkanını görevden aldı. Biliyorsunuz, yerlerine kayyumlar atadı. Sanki bu "ekonomideki kötüye gidiÅŸ" onların kabahatiymiÅŸ gibi. Olmadı tekrar baÅŸbakan deÄŸiÅŸtirdi. İstiyordu ki, oy verip belediye baÅŸkanını seçen seçmen, hükümete kızıp milletvekili seçiminde bir daha oy vermesin. Onun yerine muhalefetteki bir partiyi iktidara getirsin.
Bu defa muhalefet satranç oyunundaki bu siyasi manevra oyununu gördüler. Daha önce yaÅŸanılanlardan deneyimliydiler, yaÅŸayarak öÄŸrenmiÅŸlerdi. Seçimi kazanıp iktidara gelen “Bitli yorganı” üzerine almış olacaktı. Nitekim bu duruma benzer olay daha önce yaÅŸanmıştı. Hatırlarsanız 1978’de BaÅŸbakan Bülent Ecevit, 10 Ocak’ta partisinin ortak gurubunda yaptığı konuÅŸmada, "ekonomide ve devlet yapısında bir enkaz devraldık, çetin bir dönem geçireceÄŸiz, barışı getirmeye kararlıyız" demiÅŸti. Partileri bu riski üstlenmek istemediklerinden, CumhurbaÅŸkanlığı ve Milletvekili seçiminde hayal edilen baÅŸarı için çalışmadılar, çalışıyormuÅŸ gibi yaptılar.
Seçmen ısrarla, “İsrafı önle, beton ekonomisinden vazgeç, yeni yatırımlar ile istihdamı artır, yeni iÅŸ sahaları aç,” düÅŸüncesi ile seçimini yaptı. Oyunu AK Partiye verip tekrar iktidara getirdi. “İşçinin, memurun, emeklinin, köylünün ekmeÄŸine el uzatanların elini kır,” dedi. Esnaf, köylü, iÅŸçi, memur ve emekli sahaya inmiyor. Tribünde oturup olup biteni izlemeye devam ediyor. “Gel, bu gelinen durumu düzelt” diye… Åžimdi gele gele geldik nereye? Üretimi artırıcı tetiklemeyi yapıp istihdamı artıracak, yatırımların yapılmasını, ümitle bekliyor. Yeni bir atılım, yeni bir baÅŸarı türküsü söylenmesi özlemle bekleniliyor…
Yorum