SÖZ VERMEYLE BESLENENLER
Derdi ne bu aÄŸaçların? Cadde boyunca sıralı asırlık görkemli çınarlar, park ve bahçelerdeki aÄŸaçlar henüz Sonbahar gelmeden bazı gazel olan yapraklarının döküldüÄŸünü görüyorsunuzdur. Halbuki bahara çıkarken yaÅŸam ümidiyle hayat doluydular. YeÅŸermeye söz vermiÅŸlerdi. CoÅŸkuyla açılıyorlardı. Çünkü söz verme yaÅŸamaya anlam vermekle özdeÅŸtir.
Söz vermeler yaÅŸamımızın temel direkleridir. Bu direkler olmasaydı yaÅŸamımızdaki gerginlik buruÅŸurdu. VerdiÄŸimiz sözler varoluÅŸumuzu biçimler. Bazıları "Söz vermekle iÅŸ bitmez" derler. Herkes böyle mi düÅŸünür, bilmem. Yalnız ortada kesin bir ÅŸey var ki: Söz vermekle iÅŸ bitmez diyenlerin hepsi ilkin bir yetersizliÄŸi dile getirmek ister. Ben ÅŸöyle algılıyorum: Söz verince iÅŸ bitti mi sanıyorsun? Söz vermek nerde, iÅŸ bitirmek nerde! Hep böyleysen vazgeç bu alışkanlığından.
Söz baÅŸka bir ÅŸey, iÅŸ baÅŸka bir ÅŸey. İş, bir ÅŸey yapmak, baÅŸarmaktır. Önemli olan, asıl iÅŸ söz vermektir. Bir iÅŸi sonuca, hem de iyi bir sonuca ulaÅŸtırmak için, her koÅŸulda asla ve asla vazgeçmemektir.
"Söz vermekle iÅŸ bitmez" diyenler, neden söz vermeyi deÄŸersiz bulmuÅŸlar? Söz vermeyi kötüye kullanmak bu sonuca yol açmış zannediyorum. Bazı dönekler, ikiyüzlüler, söz vermeyle beslenenler saygıyı azaltmış. Ne var ki söz vermenin deÄŸer ölçeÄŸini ikiyüzlü döneklerde aramak yanlış bir iÅŸ yapmak olur. Bir düÅŸünün, kim sever dönekleri? İnanın, ikiyüzlü dönek kendi bile kendinden tiksinir.
Nasıl var olacağını verdiÄŸi sözde belirler insan. Verilen söz gidilecek yolu çizer. Bir yaÅŸama tasarısı, bir yapıp etme taslağı gözüyle bakılır söz vermelere. GeleceÄŸi planlamadan da hiçbir iÅŸ için yürünmez. Her bireyin, her topluluÄŸun baÅŸ ödevi dünyayı yaÅŸanır bir düzene ulaÅŸtırmaktır. Çabalar hep bu amaca yönelmiÅŸtir. Kendi kendisini, hem de baÅŸkalarının "onu" tanıyacağı bir yaÅŸama duruÅŸu saÄŸlar. Kim olduÄŸunu, kim olacağını söz vermelerinde seçer insan. VerdiÄŸi her sözde, "Ben buyum, böyle olmayı seçtim" deÄŸerlemesiyle ortaya çıkar insan.
BaÅŸarının deÄŸeri yendiÄŸi zorluklarla oranlıdır. Fikirler, tohum gibidir. Her tohum her yerde yeÅŸermez. Hiçbir fidanı, zamanı ve yaÅŸam ÅŸartları yerine gelmeden olgunlaşıp açmaz ve yeni tomurcuk vermez. Zaman ve zemini oluÅŸunca da bir an için yeÅŸermek ve tomurcuk vermek içinde beklemez. YeÅŸeren tohum önce filiz verir, fidan olur aÄŸaç olur, çiçek açar meyve verir. Fikirlerde aynen tohum gibidir, yerini ve zemin müsaitse hemen yeÅŸerir. Tohum toprakla buluÅŸmadan ölmez. EÄŸer tohum topraÄŸa düÅŸüp ölmezse yalnız kalır. Toprakla buluÅŸan tohum ölür ama gerekli ortamda yeniden doÄŸar: YaÅŸamaya anlam vermek için yeÅŸermeye söz verip coÅŸkuyla açılır...
Yorum