CASINO’2017
Kasım’2016 da “CASINO TURİZMİ” adı altında yazmıştım bu yazımı.
Kriz bu kez kendisini hissettirmiÅŸ sezonu 11 milyon eksi turistle kapatmışız, ne yaparız ne ederiz diye başımızı iki elimizin arasına alıp derin düÅŸüncelere ve istikbal endiÅŸelerine kapıldığımız anlardı.
Bir çare olur düÅŸüncesiyle kaleme alınmış bir yazıydı…
GeçtiÄŸimiz günlerde turizmgm yazarları Sabahattin DUMAN ve Necdet SİVASLI’nın da dile getirdikleri bu konunun gündeme taşınması gerçeÄŸi oluÅŸtu.
2017 turizm sezonunun ne getireceÄŸi de artık ortaya çıkmaya baÅŸladığı bu günlerde “Çare” arayışlarının en hızlı hayat bulabileceÄŸi “Gereksiz Tabu” olmuÅŸ bu pırlanta yumurtlayan tavuk konusunu, ÅŸimdi yeniden Turizm Bakanımızın öncülük edeceÄŸi bir olgu ile gündeme getiriyor ve “bir kez daha inceleyiniz diyor ve yazımın bir iki noktasının güncellenmiÅŸ halini “CASINO’2017 baÅŸlığı ile tekrar yayınlıyorum…
…..
90’lı yılların baÅŸlarıydı, Türkiye Turizm’de rahmetli Özal’ın baÅŸlattığı ivmeyi iyi kullanıyor her dalda top çeviriyordu…
Bunlardan yürek hoplatan en önemli turizm dalı “Casino” lar, namı diÄŸer kumarhanelerdi…
“Casino” kavramı ilk kez ülke sınırlarımız içerisine 80’li yılların başında İstanbul Hilton’la giriÅŸ yapmıştı…
Hilton Casino’ ya ancak pasaport ile girilir Türkler alınmazdı,
Bu kesin karar ve uygulamada Hilton markasının elbet bir bildiği vardı!
Casino kavramı yerleÅŸmeye baÅŸladığında ve 90’lı yıllara geldiÄŸimizde sadece İstanbul’da açılan kumarhane sayısı kırk‘ları bulmuÅŸ ve ilerleyen yıllarda yüzlercesi patır patır gün yüzüne çıkmışlardı…
Bunlar, İstanbul’da; Hilton, Divan, İstanbul Princess, Topkapı Olcay, Suadiye Princess, Kumburgaz Princess, Marin Princess, Ortaköy Princess, Suadiye Princess, İstanbul Akgün, İstanbul Eresin, İstanbul Hyatt, İstanbul Polat Reneissance, İstanbul Ceylan İnter Continental , İstanbul Çınar, İstanbul Dedeman, İstanbul Swiss Otel, İstanbul Büyük Tarabya, İstanbul Maçka,
İstanbul Merit Antique, İstanbul The Marmara,
İzmir’de; Balçova Termal Princess, İzmir Hilton,
Ayvalık’ta; Temizel Oteli,
Ankara’da Stad Oteli, Ankara Hilton, Ankara Sheraton, Ankara Dedeman, Büyük Ankara,
Antalya’da; Talya Oteli, Antalya Grand Kaptan, Antalya Oto, Antalya Saray Regency, Antalya Seven Seas, Antalya Cesars, Antalya Grand Prestige, Merit Altınel
Marmaris’te Altınyunus Oteli,
Bodrum’da Karia Princess, o günlerdeki adıyla ÅŸimdilerde çürümeye terk edilen Regal Torba
Bursa’da Kervansaray Oteli, Çelik Palas,
KuÅŸadası’nda; Korumar ve Adakule otelleri,
NevÅŸehirde; Dedeman,
Mersin’de; Merit Mersin ve dahaları…
Maliye bu kadar beÅŸ yıldızlı otelin Kumarhanelerinin 1992 yılında 372 milyar lira hasılat beyan ettiklerini açıklıyordu… Deli paraydı…
Casinoların en ünlüleri Sudi Özkan’ınkilerdi…
Öte yandan, Ömer Lütfü Topal, Ergun Berkman, Net Holding, Uran Holding gibi kiÅŸi ve kuruluÅŸlar da Casino iÅŸine girmiÅŸlerdi…
GirmiÅŸlerdi de ne olduysa zaten bundan sonra oluvermiÅŸti, her zamanki gibi bu iÅŸ Avrupalı gibi baÅŸlamış Türk gibi devam edince, Casino Kralları arasında rekabet almış başını gitmiÅŸti.
BaÅŸladı mı durmak bilmeyen bir millet olarak Kumar’ a olan eÄŸilimimiz bu sektörü alaÅŸağı etmeye baÅŸlamıştı.
Asırlardan beri bu iÅŸi kurallarına uygun uygulaya gelen ülkelerin aksine bizim için altın yumurtlayan tavuk, “belki de ÅŸu an yaÅŸadığımız son otuz yılın en büyük krizin etkilerini doÄŸrudan asgariye indirecek” bir olguyu katletmeye, çığırından çıkarmaya yetmiÅŸti de artmıştı bile…
Kral’lar arasındaki yer ve konum kapma savaÅŸları, cinayetler, düellolar, bombalar, kumarhane kapılarında intiharlar alıp başını gitmiÅŸti…
Kısaca bir çuval inciri her zaman olduÄŸu gibi berbat etmiÅŸtik.
Sonunda devlet baba iÅŸin içinden çıkamayınca kararını verdi…
Bahattin Yücelin, sektör içinden gelip Turizm Bakanı olduÄŸu yıllardı,
Dönemin Refahyol hükümetinin BaÅŸbakan yardımcısı Tansu Çiller ile aralarında görüÅŸ ayrılığına raÄŸmen 15 AÄŸustos 96 genelgesi ile durmak bilmez bu yaramaz çocuÄŸun yok edilmesi karara baÄŸlandı…
Yok etmeyelim de “Denetleyelim” ve” Düzeltelim”, tartışılmadı dahi…
Verilen süreler ile 98 yılının baÅŸlarında Türkiye’ deki Casino’ lar tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gittiler…
Bir daha da adından bile söz etmek neredeyse tabu olmuÅŸtu.
Bu arada ve Türkiye de doÄŸan boÅŸluÄŸu iyi deÄŸerlendiren, baÅŸta Yunanistan olmak üzere,
KKTC, Güney Kıbrıs, Yugoslavya, Bulgaristan, Batum, Makedonya “Casino” iÅŸine el attılar…
MaÅŸallahları var… Halleri vakitleri yerindedir…
Hele bunların dışında Uzak DoÄŸu’nun tam kalbinde Çin’de böylesine ünlü bir ÅŸans oyunları kenti var ki görülmeye incelemeye deÄŸer
YükseliÅŸi neredeyse tam da bizim kapanışımızla baÅŸlayan süreye denk geliyor.
Burası “The Venetian Macao” UzakdoÄŸuda latin rüzgarları estiren bu Portekiz kolonisi çok zengin bir ÅŸehir olup Kumar endüstrisi ile Las Vegası bile gölgede bırakıp alıp başını gitmiÅŸ, Casino’ larından yılda 100 Milyar dolara yakın bir gelir kazandığı söyleniyor…
DüÅŸünün küçücük bir ada ve dünyanın dört tarafından akın akın gelen turistlere hem süper bir tatil hem de kumar sunarak milyar dolarları cebe indiriyor…
Elin oÄŸlundan kazandıkları gelir ile halkına yüksek yaÅŸam kalitesi sunuyor…
Åžimdi; Uzun lafın kısası…
Tabuları ‘mı yıkacağım? Bilmiyorum ama 98ler den günümüze 20 yıla yakın süre geçmiÅŸ…
Åžöyle TekirdaÄŸ dan Fethiye ye kadar denizlerimizde serpiÅŸtirilmiÅŸ ve atıl durumda onlarca adamızdan turizm destinasyonlarına yakın olanlarını belirlesek…
Hani diyorum, sadece bu adalar üzerine ve sadece “Yabancı Casino Yatırımcılarını” çağırsak,
Buralara sadece yabancılar için “tek noktadan giriÅŸ” formülü ile “Sadece Casino ve eÄŸlence merkezleri” inÅŸaa etmelerine izin versek…
İşin başında arazi payı ve lisans ücreti olarak Birer Milyar dolarları alsak,
“Casino’ nu yap, ama misafirlerini otellerimde yatır” desek…
Oteller’ den Casino adalarına shuttle helikopterler, tekneler vızır vızır gidip gelseler,
Çevre otellerimize, esnafımıza, teknecimize, hava taşımacılığımıza can, kan, moral olmaz mı?
Ayrıca, orta ölçekli bir Casino’ da istihdam edilen turizm emekçilerinin sayısı neredeyse bin yataklı bir tesisinkiyle eÅŸdeÄŸer olduÄŸu bir durumda, binlerce istihdam saÄŸlanmış olmaz mı?
BiliÅŸim çağının bu denli ilerlediÄŸi bir devirde her aleti, her masayı önce o mekânlardaki görevlilerimizin bilgisayarlarına, oradan da Maliye Bakanlığının bir teknik biriminin datalarına yüklesek,
Her gecenin sabahında Casino idaresinden “Ciro’dan” doÄŸan komisyonlarımızı peÅŸin peÅŸin tahsil etsek…
Ayrıca üstüne üstlük kazançlardan doÄŸan vergileri de peÅŸin peÅŸin cebe indirsek fenamı olur? Diyorum…
Fena mı olur?
Sizce?
Sevgilerimle,
Serdar Karcılıoğlu
BOYD Başkanı / baskan@boydbodrum.org.tr
Yorum